NEDİM ŞENER EFENDİ
Oğuz Berk
Uluslararası Kafkas Derneği Gen.Başk.
Sen kimsin ?
Araştırmacı, gazeteci, yazar öyle mi?
Gerçekten araştırmacı yazar olsan, yazdığını, konuştuğunu araştırmadan yazmaz, konuşmazdın. Ergenekon Soruşturması kapsamında bir yıl hapis yattın, çıktın.
İlk açıklaman şu:
“Hrant için adalet için diyerek cezaevine girdim aynı sözler ile çıkıyorum. Hrant Dink için adalet sağlanmadıkça ne özgürlükten ne güvenlikten bahsedebiliriz. Bundan sonra bütün amacımız Hrant Dink’in kanını yerde bırakmamak olacak. İlk haberim Hrantla ilgili olacak. Gerçek hapsedilemez” demiştin.
Adalet ve gerçek mi arıyorsun?
Keşke o adalet ve gerçeği, İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan işgal ordularına karşı, 17 savaş yarası alarak bu toprakları vatan kılan Çerkes Ethem içinde arasaydın.
Bir yıl hapis yatmakla, vatanseverlerin şahı pozunda, her gün televizyonlarda konuşup cebinizi doldururken, “adil yargılanma hakkı tanınmadığı için, affı kabul etmeyen” canından çok sevdiği vatanına dönmeyen ve bir dilim kuru ekmeğe muhtaç, Ürdün’de bir ırmak kenarında tek başına vefat eden Ethem bey kadar, onurlu olsaydınız keşke.
#CNNtürk'de #AkılÇemberi programında “Yunanistan, Türkiye hainlerine, Fetöcülere sahip çıkıyor, hain Çerkes Ethem’ede sahip çıkmıştı” derken, biraz haddini bilir, yakışıksız benzetmelerde bulunmazdın.
Papağan gibi ezberletilmiş resmi tarihin dışına çıkıp biraz araştırma yapsaydın, tarihçiler Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, Prof Mehmet Çelik’in, Prof. Dr. Mim Kemal Öke’nin, Prof. Dr. Hüseyin Çelik’in, Doç Dr. Hasan Cicioğlu’nun, Yavuz Bahadıroğlu’nun, Cemal Kutay’ın, Mustafa Armağan’ın araştırmalarını okusan, konuşmalarını dinlesen, sana haddini bilmeden konuşma derlerdi.
O Çerkes Ethem olmasaydı, bu konuşmayı Yunan Televizyonunda, Yunanlılara övgüler düzerek yapıyor olurdun.
Ethem Bey, bir isyankar, bir eşkiya olsaydı, “Yozgat İsyanını bastırmak için elimizde hiçbir askeri imkan kalmadı, lütfen yardım et” diye telgraf çeken Genel Kurmayın emri ile en seçkin askerlerle Ankara’ya geldiğinde, onu durduracak hiçbir kuvvet yokken yapacağını yapardı.
Biz Çerkeslerin kulağına, ezanla beraber hep bir söz fısıldandı: “ Candan önce, onur gelir” Ethem Bey onursuz değildi, en güçlü olduğu dönemde kendisine sunulan tüm ünvanları, malı mülkü elinin tersiyle itmiş yiğit bir vatan evladıdır.
2021, Ethem Bey gibi bir vatan sevdalısının vatansız bırakılmasının 100. yılı. 100 yıl sonra bile, sizde onun hakkında gerçekleri araştıracak ve yazacak yüreğiniz yok maalesef... Yazık size, hem de çok yazık. Yaşadıklarınız sizde zerre kadar adaleti ve gerçeği araştırmak üzere bir bilinç izi bile bırakmamış.
Yanında oturup, sen densiz densiz konuşurken sesi çıkmayan, işine geldiği zaman Çerkesim edebiyatı yapan Mete Yarar’da, önce kendi tarihini okusun biraz, aslını, atasını inkar eden haramzadedir.
Yıllardır, bana komplo kuruldu diye televizyonlarda bas bas bağıran Nedim Şener, zerrece araştırma yapsaydın Ethem’in nasıl bir komploya kurban gittiğini kafan basardı..
Cezaevinde adalet, adalet diye diye, kafanı yastığa gömdüğün anlara geri dön, fazla uzak değil, unutmuş olamazsın. Tarihe, yeni nesillere, çocuklarına dürüst bir #NedimŞener ismi bırakmak istiyorsan, bu vatanı, bu özgürlüğü, bu bayrağı size bırakmak için varını yoğunu feda eden Ethem Bey’den özür dile.
14 Mart 2021